Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Rusya’nın Ukrayna’daki savaş suçları iddiaları ve İsrail’in Gazze’deki saldırıları gibi yüksek profilli soruşturmalar yürütmesiyle biliniyor.
Bu saldırı, mahkemenin hassas bilgilerini ve kritik operasyonlarını hedef alabilecek potansiyeliyle uluslararası alanda büyük endişe yarattı. Saldırının kaynağına dair resmi bir açıklama yapılmazken, olayın zamanlaması dikkat çekti.
ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NE NATO ZİRVESİ ESNASINDA KAPSAMLI SİBER SALDIRI
Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), geçtiğimiz hafta Hollanda’da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi sırasında ileri düzeyde planlanmış bir siber saldırının hedefi olduğunu duyurdu. Mahkeme, saldırının etkilerinin sınırlandırıldığını belirtti ve olay sonrası kurum genelinde kapsamlı bir etki analizi başlatıldığını, hasarın en aza indirilmesi için gerekli adımların atıldığını ifade etti.
Ancak saldırının mahkeme sistemlerinde ne tür bir zarara yol açtığı ya da gizli verilerin tehlikeye girip girmediği konusunda bilgi verilmedi.
UCM İLK KEZ HEDEF ALINMADI
Bu, UCM’nin ilk kez hedef alındığı bir siber saldırı değil. Kurum, 2023 yılında da benzer bir saldırıya uğramış ve o tarihten bu yana genel merkez binasında Wi-Fi hizmeti tam olarak geri yüklenememişti.
UCM NE ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR?
CNN’in haberine göre, UCM halihazırda çok sayıda yüksek profilli soruşturma yürütüyor. Bunlar arasında Rusya’nın Ukrayna’daki savaş suçları iddiaları da yer alıyor.
Mahkeme, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında Ukraynalı çocukların zorla Rusya’ya götürülmesinden sorumlu olduğu gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı.
UCM ayrıca, İsrail’in Gazze’de Hamas’a yönelik saldırıları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında da tutuklama emri verdi.
ABD’NİN UCM’YE YAKLAŞIMI
Öte yandan, eski ABD Başkanı Donald Trump, bu yıl içinde mahkemenin başsavcısı ve dört yargıcına yaptırım uyguladı. Trump yönetimi, UCM’nin ABD ve müttefikleri hakkında yürüttüğü soruşturmaları eleştirdi ve mahkemenin yetki alanını tanımadığını belirtti.
KAYNAK: Haber Hürriyeti