Amerikan borsaları ABD Başkanı Donald Trump’ın bir ABD Merkez Bankası (Fed) üyesini görevden alma girişimine güçlü bir tepki göstermedi. Borsaların kararı sakin karşılaması hem yatırımcıları ve stratejistleri şaşırtmış görünüyor. Asıl soru bu sakinliğin devam edip etmeyeceği.
MarketWatch’un haberine göre, Evercore ISI’in küresel politika ve merkez bankası strateji ekibinden Krishna Guha ve Marco Casiraghi, salı günü yayımladıkları notta, “Fed’in bağımsızlıktan kopuşunun giderek daha muhtemel ve 2026’daki para politikası kararlarının işlevsiz hale gelmesinin piyasalarda uygun şekilde fiyatlanmadığını düşünüyoruz” dedi.
Bunlarıda Okuyabilirsiniz
Trump, pazartesi akşamı, bir önceki ABD Başkanı Joe Biden tarafından 2022’de Fed yönetimine atanan Lisa Cook’u, mortgage dolandırıcılığı iddialarını gerekçe göstererek görevden aldığını açıkladı. Cook, yayımladığı açıklamada geri adım atmayı reddetti ve Trump’ın kendisini görevden almaya yasal yetkisi olmadığını söyledi. Cook’un avukatı ise, “Bu yasa dışı girişimi engellemek için gereken her türlü adımı atacağız” dedi.
Trump’ın açıklamasının ardından ABD Doları bir miktar değer kaybetti ancak kayıplarını geri aldı. ABD Doları’nı rakibi altı büyük para biriminden oluşan bir sepet karşısında ölçen ICE ABD Dolar Endeksi %0,2 geriledi.
Nvidia bilançosu daha çok konuşuluyor
Fiyatlarla ters yönde hareket eden ABD Hazinesi tahvil getirileri, uzun vadeli tahvillerde başlangıçta yükselse de bu yükseliş yatırımcılar için rahatsız edici seviyelere çıkmadı. Salı günü ABD işlemlerinin sonunda, 10 yıllık tahvil getirisi 1,9 baz puan düşerek yüzde 4.255’e geriledi. 30 yıllık Hazine tahvili getirisi ise 1,9 baz puan artarak yüzde 4.907’ye yükseldi.
Hisse senedi yatırımcıları ise daha çok çip devi Nvidia’nın çarşamba akşamı açıklayacağı mali sonuçlara odaklandı.
Ekonomist Mohamed El-Erian, X platformunda yaptığı paylaşımda, en önemli hareketin, kısa vadeli ile uzun vadeli tahviller arasındaki getirileri gösteren Hazine getirileri eğrisindeki daha da dikleşme olduğunu belirtti. El-Erian bu durumun da küresel bir olgunun parçası olduğunu söyledi.
El-Erian, “Bu sınırlı piyasa tepkisi, Fed Yönetim Kurulu üyesinin görevden alınmasının yasal olarak geçerli olup olmayacağına dair belirsizliği yatırımcıların basitçe ‘umursamadığını’ savunanlarla, henüz yargıya varmak için erken olduğunu düşünenler arasında tartışma yaratacaktır” dedi.
Öte yandan bahis piyasaları, Trump’ın Cook’u görevden alma yeteneğine ilişkin şüpheleri yansıtıyor. Kalshi adlı bir bahis borsası, bu yıl Cook’un Fed üyeliğinin sona ereceğine yüzde 33 olasılık tanıyordu. Bir başka piyasa olan Polymarket de aynı olasılığı verdi.
Fed yönetimine post-modern darbe
Fed, aralık ayından bu yana faiz oranlarını sabit tutuyor. Bu durum, faiz indirimlerine devam edilmesini talep eden Trump’ı öfkelendirdi. Trump, Fed Başkanı Jerome Powell’ı defalarca eleştirdi ve hakaret içeren ifadeler de kullandı. ABD Başkanı bu yılın başlarında Powell’ı görevden almayı düşündüğüne dair işaretler vermiş ancak sonrasında bundan vazgeçmişti.
ABD Merkez Bankası’nın temmuz ayındaki politika toplantısında, Trump’ın atadığı üyelerden Christopher Waller ve Michelle Bowman, faizleri sabit tutma kararına karşı çıkarak çeyrek puanlık indirim yönünde oy kullandı. Bu ayın başlarında Adriana Kugler’in sürpriz istifası Trump’a boşalan bir üyeyi doldurma hakkı da verdi. Trump, bu koltuğu ekonomi danışmanı Stephen Miran’ı aday göstererek doldurmaya çalışıyor. Cook’un görevden alınması halinde Trump ikinci bir koltuğu daha doldurma imkânı bulacak.
Deutsche Bank makroekonomik stratejisti Henry Allen, salı günkü notunda, “Eğer Fed’den birden fazla üye alınırsa, bu Trump’a yönetim kurulunu daha güvercin bir yönde şekillendirme şansı verir. Baskının yeniden artmasına rağmen, uzun vadeli getirilerin bu kadar sınırlı kalması dikkat çekici. Normalde, Fed üzerindeki artan siyasi baskının uzun vadeli faizleri yükseltmesi beklenirdi” ifadelerini kullandı.
Ekonomistlere göre uzun vadeli tahvil faizlerindeki artış, siyasetin etkisi altındaki bir Fed’in enflasyona karşı daha yumuşak bir tutum alacağı yönünde piyasa endişelerine işaret eder.
Allen, Trump’ın pazartesi akşamı yaptığı açıklamaya tepki olarak uzun vadeli getirilerin başlangıçta yükseldiğine ancak 30 yıllık tahvil getirisinin son üç aydır yüzde 4,8 ile yüzde 5 arasında dalgalandığına dikkat çekti. Aynı zamanda, Aralık 2025 ile Aralık 2026 arasında fiyatlanan faiz indirimlerinin sayısı da artmaya devam etti.
Riskler artıyor
Guha ve Casiraghi, yatırımcıların, Trump’ın Powell’ı görevden almayı denemesi ihtimaline fazla odaklandığını belirtiyor. Evercore analistleri, Fed yönetim kurulunun kapsamlı biçimde “Trump’laştırılmasına” ve Fed’i Beyaz Saray etkisinden koruyan yasal güvencelerin aşınması ihtimaline yeterince dikkat edilmediğini yazdı.
Analistler, “Merkez bankası bağımsızlığına yönelik risklerin ve para politika tepkisinde olası değişimlerin; daha dik bir getiri eğrisi, daha yüksek enflasyon etkisi ve daha yüksek enflasyon risk primi, özellikle de döviz, altın ve bitcoin açısından daha zayıf bir dolar şeklinde kendini göstermesini bekleriz” dedi.
Evercore analistleri, hisse senetlerinin kısa vadede çok olumsuz etkilenmeyebileceğini söylüyor. Gevşek para politikasının Amerikan ekonomisine kısa vadede destek olacağı ihtimali ve hisselerin yatırımcıları enflasyona karşı koruma işlevi buna gerekçe gösterildi. Ancak analistler, uzun vadede kurumların kalitesinin bozulmasının ve tahvil piyasasında öngörülmesi zor bir isyan ihtimalinin hisseleri kırılgan hale getirebileceğini de açıklamalarına ekledi.
Deutsche Bank’tan Allen, ABD Hazinesi tahvillerinde daha güçlü bir tepkinin eksikliğini, finansal piyasalarda olası bir düzeltmeye açık “dengesizlikler” listesine dahil etti.
Cook’un görevden alınması girişimi, Fed’in faiz indirmekte çok yavaş kaldığını düşünen yatırımcılardansa destek gördü. Infrastructure Capital Advisors’ın CEO’su ve yatırım direktörü Jay Hatfield, Cook’un görevden alınmasının “çok olumlu” bir etki yaratacağını söylüyor. Hatfileld bu sayede Fed’in tarifelerin tek seferlik bir vergi olarak gören bir çoğunluktan kurtulabileceğini belirtiyor.
Hatfield, yayımladığı notta, Fed’in 2026’da gösterge faiz oranını mevcut yüzde 4,25-4,5 aralığından yaklaşık yüzde 3’e çekilmesi ihtimali gördüğünü açıkladı. Yatırım uzmanı faiz oranlarında böyle bir düşüşün uzun vadeli faizleri düşürebileceğini ve halihazırda durgunluk sürecinde olduğunu söylediği konut ve inşaat sektörünü canlandırmaya yardımcı olacağını sözlerine ekledi
