ABD’de özel sermaye (private equity) sektöründe son yıllarda birikmiş varlıkların satılamaması sektörü ciddi bir darboğaza soktu. S&P 500 endeksinin son beş yılda yaklaşık yüzde 95 oranında değer kazanmasına rağmen, özel sermaye fonları portföylerindeki şirketleri elden çıkarmakta sıkıntı yaşıyor. Sektöre ilişkin hazırlanan yeni bir araştırma, ABD’de 12 bin kadar özel sermaye şirketinin beklemeye alındığını gösteriyor. Yıllık ortalama 1.500 şirketin çıkışıyla mevcut stokun eritilmesi sekiz yılı bulacak.
FAİZLER VE ABARTILI DEĞERLEMELERİN FATURASI
Edinilen verilere göre, 2020-2022 yıllarında fiyatlamaların yükselmesi ve faizlerin düşük seyretmesi özel sermaye piyasasına aşırı bir coşku getirdi. Sektör oyuncuları, pandemi sonrası fırsatları hızla değerlendirmek için 2020 öncesi satın aldıkları birçok şirketi mevcut köpüklü piyasaya yüksek fiyatlarla satmaya çalıştı. Aynı dönemde, fon yöneticileri yeni anlaşmalara rekor seviyede fiyatlar ödedi. Harvard Hukuk Fakültesi’nin analizine göre, 2022’de özel sermaye fonları arasındaki anlaşmalar toplam çıkışların yaklaşık yüzde 45’ini oluşturdu.
YÜKSEK BORÇ, DÜŞEN GETİRİ
Likiditenin daralması ile birlikte, fonların yatırımcılarına karşı sorumluluğu ağırlaştı. Sektörün temeli olan kaldıraçlı satın almalarda özel kredi faizleri 2024 itibarıyla yüzde 9,5 seviyesine tırmanmış durumda. Portföy şirketlerinin birçoğu, EBITDA’ya göre borçluluk oranlarının sekiz katın üzerinde olduğunu belirtirken, nakit akışı açısından kırılganlık artıyor. Moody’s’in verilerine göre, özel sermaye destekli şirketlerde temerrüt oranı yüzde 17’ye yaklaşırken bu oran sektör dışında iki kat daha düşük.
YATIRIMCILARDA “AŞIRI TAHSİS” ENDİŞESİ
Özel sermaye fonlarına yönelik tahsislerde de belirgin bir düşüş sinyali veriliyor. 2010’lu yıllarda yıldızı parlayan varlık sınıfı, büyük yatırımcıların gözdesi olmuş ve fon toplama hızında rekorlar kırılmıştı. Ancak aşırı tahsis ve hedef üstü yatırım nedeniyle fonların elindeki varlıklar hızla arttı. Birçok büyük yatırımcı, özellikle Yale ve Harvard gibi kurumlar, son dönemde ikincil piyasaya yönelerek hisselerini elden çıkarmaya başladı. PitchBook verileri, 2024’te fon toplamanın hızla düştüğünü ve 2025’te de yavaşladığını ortaya koyuyor.
ÇIKIŞ KAPILARI DARALIYOR
Çıkış imkanlarının daralması ve IPO piyasasında küçük ölçekli şirketlere ilginin azalması özel sermaye için yeni bir tehdit yaratıyor. Ropes & Gray analizine göre, özel sermaye işlemlerinin yüzde 50-60’ı mikro sermayeli halka açık şirketler kategorisinde yer alıyor ancak bu segment piyasada zayıf performans sergiliyor.
ALTERNATİF YOLLAR VE ARTAN BELİRSİZLİK
Sektörde fonlar mevcut varlıkları korumak adına yeniden finansman yolları arıyor veya şirketlerini devam fonlarına devrediyor. Ancak yükselen faiz ve ekonomik büyümede beklenen yavaşlama, bu stratejilerin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri uyandırıyor. McKinsey verilerine göre özel sermaye getirileri, son bir, üç ve beş yıllık dönemde S&P 500’ün gerisinde kaldı.
Uzmanlar, özel sermaye piyasasının bir zamanlar gözde iken artık “para tuzağı” riski taşıdığı konusunda uyarıyor. Sektördeki temel soru ise şu: Çıkış kapısı, elindeki şirketlerden kârla ayrılmak isteyenler için yeterince açık mı?