Warren Buffett dünyanın en popüler ve en çok alıntısı yapılan yatırımcılarından biri olarak tanınıyor. Berkshire Hathaway’in milyarder CEO’su 1965’ten 2024’e kadar olan dönemde efsanevi bir yatırım geçmişine sahip.
Buffett 2007’de yaptığı bir açıklamada ise bir S&P 500 endeks fonunu satın alıp elinde tutarak 10 yıl boyunca herhangi bir hedge fonu yöneticisinden daha fazla yatırım getirisine sahip olabileceğini söylemişti. Üstelik Buffett bu düşünceyi savunurken 1 milyon dolarlık bahse girmeye açık olduğunu da sözlerine eklemişti.
Bunlarıda Okuyabilirsiniz
Bahsi kabul eden tek hedge fonu yöneticisi olan Ted Seides, iddianın üzerinden daha 10 yıl geçmeden ellerini havaya kaldırıp teslim oldu. Buffett ise sıklıkla sıradan bir yatırımcı için en iyi seçeneğin S&P 500 endeks fonları olduğunu tekrarlıyor. GoBankingRates’in haberinde Buffett’ın bu tercihinin sebeplerine dikkat çekiliyor:
Geçilmesi zor performans
S&P 500 Endeksi’ne yatırım yapmanın en iyi nedeni çok az yatırımcının endeksten daha iyi performans gösterme yeteneğine sahip olması. Piyasayı geride bırakabilecek yüksek performanslı fon yöneticileri olsa bile ücretler ve diğer masraflar çoğunlukla bireysel yatırımcıların reel getirilerinin endeksin altında kalmasına sebep oluyor.
Visual Capitalist’in 2001 yılından bu yana derlediği verilere göre yatırım fonlarının çoğu zamanlar endeks performansının gerisinde kalıyor. Birçok gösterge de fonların kabaca %90’ının S&P 500 Endeksi’nin performansına ayak uydurmakta zorlandığını gösteriyor. Dev araştırma ekiplerine ve muazzam teknolojik altyapıya sahip profesyonel para yöneticileri bile endeksi takip etmekte zorlanırken sıradan bir yatırımcının endeksle aşık atmasını beklemek pek de adil değil.
Düşük maliyet
Buffett fon yöneticilerini cahil veya yetkinliği olmayan hisse senedi koleksiyoncuları olmakla suçlamıyor. Bunun yerine fon yöneticilerinin talep ettiği yüksek ücretleri kınıyor. Bazı fon yöneticileri çeşitli zaman dilimlerinde endekslerden daha başarılı performans gösterebilse de özellikle özel sermaye ve hedge fonları söz konusu olduğunda reel getiriler genellikle talep edilen ücretler yüzünden düşük kalıyor.
Ancak Vanguard S&P 500 Endeks Fonu gibi bir fonun yıllık gider oranı sadece %0,03. Bu da fona ödenen her 1000 dolar için sadece 30 sent ücret ödendiği anlamına geliyor. 1 milyon dolarlık portföyde bile yıllık harcama sadece 300 dolar. Paranızın önemli bir kısmını yatırım ücretlerine ödemek yerine tamamıyla yatırım yapmaya devam edebilmek yatırım getirinizin de artması anlamına geliyor.
Düşündüğünüz kadar iyi olmasa da çeşitlendirilmiş bir portföy
S&P 500 Endeks fonu satın almak ABD borsalarının en büyük 500 hisse senedine sahip olmak anlamına gelir. Bu tek bir yatırımda paranızın karşılığını fazlasıyla verebilecek bir yatırımdır. Zira S&P 500 Endeksi’ndeki tüm hisselerin aynı anda düşmesi veya yükselmesi neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla tek bir hisse senedine sahip olmaktan daha yumuşak bir yatırım yolculuğuna sahip olunabilir.
Ancak S&P 500 Endeksi’nde dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Endeks fonu yüzlerce hisse senedine sahip olma imkanı sunsa da S&P 500 piyasa değeri ağırlıklı bir endekstir. S&P 500 Endeksi’ndeki ilk 10 hisse senedi endeksin tamamının %37’sinden fazlasını temsil eder. İlk 20 Hisse senede için ise bu oran %47’dir. Yani 500 hissenin %5’inden azı endeksin tamamının performansını belirleyebilecek güçtedir.
Bununla birlikte Buffett’ın S&P 500 Endeksi fonlarını tercih etmesinin en önemli sebeplerinden biri de ABD’ye inanmasıdır. Zira söz konusu 500 hisse senedi ABD borsalarının en büyük 500 şirketini sıralıyor. Buffett 2022 yılında hissedarlarıyla paylaştığı bir notta yatırım kariyeri boyunca “Amerika’ya karşı uzun vadeli bahis oynamanın mantıklı olduğu bir dönemi henüz görmediğini” yazdı. Buffett’ın S&P 500 yatırımını tercih etmesi ABD’ye ilişkin iyimserliğini de anlatıyor.
S&P 500 Endeksi geri dönüşleriyle ünlü
Dünyanın diğer bölgelerindeki birçok borsa endeksi iflaslarla karşı karşıya kalabiliyor, değerinin büyük bir kısmını kaybedebiliyor veya düşüşler sonrasında asla eski seviyelerine toparlanamayabiliyor. S&P 500 Endeksi ise neredeyse inanılmaz bir şekilde bugüne kadarki bütün ayı piyasalarından ve sert düzeltme dönemlerinden yeni rekor seviyelere çıkmayı başardı. S&P 500 Endeksi hiçbir 20 yıllık dönemde para kaybettirmedi ve uzun vadeli yatırımcıları mağdur etmedi. Bu güçlü uzun vadeli performans da yatırımlarına bağlı kalma stratejisiyle bilinen Buffett’ın ABD borsalarına olan inancını destekliyor.
