Bitcoin’in Wall Street’i istilası daha yeni başlıyor.
Bitcoin ETF’lerinin tarihin en başarılı ETF lansmanına dönüşmesi, Bitcoin hazine şirketlerinin son yıllarda en iyi performans gösteren hisse senetleri arasında yer alması ve şimdi de gayrimenkul fonlarının Bitcoin’i dünyanın en büyük varlık sınıflarından biriyle birleştirmeye başlaması, Wall Street’in Bitcoin’i çok hızlı şekilde benimsediğini gösteriyor.
Wall Street Bitcoin’in benimsemek için yarışıyor
Professional Capital Management’ın kurucusu ve CEO’su Anthony Pompliano’nun The Pomp Letter’da yer alan makalesine göre, tüm bu gelişmeler ışık hızında gerçekleşiyor çünkü Wall Street saldırı altındaymış gibi hissetmiyor. Bunun yerine, geleneksel finans oyuncuları Bitcoin’i benimsemek için yarışıyor.
Wall Street, bu yeni varlığın kendilerine yeni müşteriler, yönetim altında yeni varlıklar ve yeni gelir getirdiğinin farkında. Bu varlık aynı zamanda oynaklık da getiriyor ve bu da kendilerini doğru konumlandırabilenler için potansiyel kârlar sağlıyor.
Geleneksel oyuncular saldırıyı savuşturmuyor, aksine teşvik ediyor. En büyük sermaye havuzlarının kapılarını açıyorlar ve Bitcoin de davet ediliyor.
Bu durum, başlangıçta sistemin dışında olduğu için varlığa ilgi duyan sıkı Bitcoin yatırımcılarının hoşuna gitmeyebilir. Bu liberteryen duruş bir dereceye kadar varlığını sürdürüyor; örneğin, Bitcoin’in sistemiyle ilgili hiçbir şey değişmiş değil ancak gerçek anlamda kitlesel bir benimseme isteniyorsa, Wall Street de dahil olmak üzere herkesin Bitcoin ekosistemine katılımı oldukça önemli.
Büyüdükçe daha az riskli hale geliyor
Bitcoin, büyüdükçe daha az riskli hale gelen tek varlık konumunda bulunuyor. Bitcoin 100-200 milyar dolarlık piyasa değerine ulaştığında, risk alabilecek çok az sayıda gelişmiş sermaye yatırımcısı bulunuyordu. Bugün ise dijital varlık trilyonlarla ölçüldüğüne göre, gezegendeki neredeyse her sermaye yatırımcısının bu riski alabileceği görülüyor.
İşte Wall Street istilasının önemli hale geldiği nokta da tam burası. Wall Street, farklı varlıklar için ambalajlar oluşturmada olağanüstü bir işlev görüyor. ETF, spot Bitcoin’in etrafında bir ambalaj niteliği taşıyor; Bitcoin hazine şirketleri, Bitcoin birikim makinelerinin etrafında bir ambalaj rolü üstleniyor ve gayrimenkul fonları, vergi avantajlı, gelir getiren Bitcoin yatırımının etrafında bir ambalaj görevi görüyor. Bu ambalajların sayısının artmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.
Farklı amaçların yönlendirdiği yüksek talep
Bu paketler, farklı yatırımcıların farklı amaçlar için ilgisini çekiyor. Bazıları mümkün olduğunca asimetrik yukarı yönlü pozisyon istiyor; bazı yatırımcılar ise aşağı yönlü koruma. Bazıları getiri isterken, bir diğer grup ise uzun vadeli bileşik faize ilgi duyabiliyor.
Bir yatırımcının Bitcoin’e neden ilgi duyduğundan bağımsız olarak, talep artışını görmezden gelmek ise imkansız. Bitcoin’in genç nesiller için yeni bir kaldıraç haline geldiğini de görmek gerekiyor ve bu gençlerin zamanla en önemli finans kurumlarında güç ve nüfuz sahibi pozisyonlara yükselmeleri bekleniyor. Bu, Bitcoin’in sonunda dünya için bir kaldıraç haline geleceği anlamına geliyor.
Ve eğer Bitcoin gerçekten bu durumdaysa, Bitcoin’i finans sisteminin her köşesinde görmemek imkansız gözüküyor.
Bitcoin istilasının daha yeni başlamış olabilir ancak bu on yıllar sürecek trend, çoğu insanın fark ettiğinden çok daha büyük ve önemli olacağa benziyor.