ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, dış temsilciliklere gönderdiği iddia edilen bir talimat, vize politikaları ve ifade özgürlüğü açısından yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. New York Times’a konuşan yetkililer, 25 Mart tarihinde iletildiği öne sürülen belgede, vize başvurusunda bulunan kişilerin sosyal medya hesaplarının incelenmesi talep edildiğini aktardı.
İsmi gizli tutulan kaynaklara göre, bu adımın temel amacı, özellikle öğrenci ve değişim vizelerine başvuran kişilerin geçmişte ABD veya İsrail’e yönelik eleştirel içerikler paylaşıp paylaşmadığını belirlemek. Talimatın, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023 sonrası dönemi kapsayan paylaşımlara odaklandığı bildirildi.
Rubio’nun dış temsilciliklerdeki görevlilere ilettiği talimatta, Filistin yanlısı söylemlerde bulunan başvuru sahiplerinin ülkeye girişinin engellenmesi gerektiği yönünde ifadeler yer aldığı öne sürüldü. Haberde, bu uygulamanın vize almak isteyen pek çok yabancının görüş ve düşüncelerini oto sansürlemesine yol açabileceği vurgulandı.
Geçmişte benzer uygulamalarıyla gündeme gelen Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkilileri, bu son süreçte de çeşitli gözaltı operasyonlarıyla dikkat çekti. Columbia Üniversitesi’nde Filistin yanlısı eylemlere katılan Mahmud Halil’in gözaltına alınmasının ardından, Trump dönemini hatırlatan bir dizi adımın yeniden gündeme geldiği belirtildi.
Son olarak Massachusetts’teki Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün, 25 Mart akşamı iftar için arkadaşlarıyla buluşmaya giderken yüzleri maskeli 6 ICE görevlisi tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Öztürk’ün öğrenci vizesinin iptal edildiği ve sınır dışı edileceği açıklandı.
Rubio, söz konusu uygulamaları savunurken, 300’den fazla yabancı öğrencinin vizelerinin iptal edildiğini duyurdu. Bu gelişmeler, ABD Anayasası’ndaki ifade özgürlüğü güvenceleriyle çelişip çelişmediği konusunda ciddi tartışmalara neden oldu.