Uzmanlar hisse senetlerinde bu yıl bir yükseliş bekliyor ancak bir şartla…
ABD borsalarında belirsizlik sürüyor. Bunda FED’in yarattığı belirsizliğin yanı sıra ABD ekonomisine dair verilerin kafa karıştırıcı yapısının da etkisi bulunuyor.
Bunlarıda Okuyabilirsiniz
Wharton Profesörü Jeremy Siegel, hisse senetlerinin bu yıl en az yüzde 15 oranında artabileceğini söylüyor ancak bunun yalnızca FED’in faiz oranlarını düşürmesi halinde gerçekleşebileceğinin de altını çiziyor.
Yatırımcıların kaderi FED’in elinde
Fortune’dan Will Daniel’in haberine göre, Pennsylvania Üniversitesi Finans Profesörü Jeremy Siegel, yatırımcıların kaderinin bu yıl FED’in elinde olduğuna inanıyor. Siegel’a göre, Merkez Bankası yetkilileri, yavaşlayan enflasyona ve ekonomik büyümeye faiz oranlarını düşürerek ‘tepki verirse’ hisse senetleri yükselecek.
Siegel Çarşamba günü CNBC’ye verdiği demeçte, “Fed, piyasalara yanıt verirse, gerçekten iyi bir yıl olacak. Toplam getiri yüzde 15 veya daha fazla bir orana kadar yükselebilir. Ama Fed faizlerde indirime gitmezse o zaman piyasalar için daha zorlu bir yıl olacak. Bir kaza ya da başka bir şeyi kastetmiyorum ancak hisse senedi piyasasının çok daha fazla zorlanacağı kesin” şeklinde konuşuyor.
Birkaç aylık negatif büyüme
FED, faiz oranlarını Mart 2022’de sıfıra yakın seviyeden yüzde 5’e yükselterek bugün yüzde 5,25 seviyesine çıkarmış durumda. FED, enflasyonu dizginleme umuduyla ekonomi genelinde borçlanma maliyetlerini de artırıyor. Ve şimdiye kadar, FED yetkilileri, tedarik zincirlerindeki iyileşme ve emtia fiyatlarındaki düşüşün de yardımıyla yavaş yavaş hedefine ulaşıyor.
Tüketici fiyat endeksi ile ölçülen yıldan yıla enflasyon, Haziran’daki son kırk yılın zirvesi olan yüzde 9,1’den geçen ay yüzde 4,9’a kadar düştü. Bu oran hala FED’in yüzde 2’lik hedefinin oldukça üzerinde, ancak Siegel, Perşembe günü aşağı yönlü gidişatın yetkililerin agresif enflasyonla mücadele kampanyalarını durdurmaları için yeterli olduğunu savunuyor. Profesöre göre ekonomi halihazırda ‘birkaç aylık negatif büyüme’ ile karşı karşıya ve FED’in faiz artırımlarının kümülatif etkisi bu yıl hâkim oldukça işe alımların yavaşlaması da muhtemel.
Pennsylvania Üniversitesi’nin Wharton işletme okulunda görevli olan Siegel, yavaşlayan bir ekonomi ve artan işsizliğin Fed Başkanı Powell ve diğer Fed yetkilileri üzerinde yıl ilerledikçe faiz oranlarını düşürmeleri yönünde baskı oluşturacağını söylüyor. Siegel, FED’in ikili yetkisinin, yetkililerin yalnızca fiyat istikrarını değil, aynı zamanda ekonomi için maksimum istihdamı da sağlamasını gerektirdiğini kaydediyor ve ekliyor: “Enflasyon düştü. Yüzde 2’ye değil, ama kesinlikle düştü. Ve sadece enflasyona değil, FED’in sahip olduğu istihdam yetkisine de bakmaya başlamamız gerekiyor.”
Ekonomi genel olarak istikrarlı
Siegel’in en son yükseliş tahmini, geçen yılın sonlarında yaptığı ve Wall Street’te yaygın olmayan bir öngörüyü yeniden doğruluyor. Wharton profesörü, düşen enflasyon ve Aralık ayındaki FED faiz indirimleri nedeniyle hisse senetlerinin 2023 yılında yüzde 15 ila yüzde 20 arasında artacağını söylemişti.
ABD ekonomisinin hafif bir durgunluğu atlatabileceğini savunan Siegel, “Hisse senetleri için çok iyi bir yıl geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Gelecek yıl için kazanç görünümünün korkulandan daha güçlü kalabileceğine inanıyorum”
2023 Sohn Yatırım Konferansı sırasında ‘sert iniş’ uyarısında bulunan hedge fon devi Stanley Druckenmiller’in son açıklamalarının ardından Siegel’e bu teorinin arkasında durup durmadığı da soruldu. Druckenmiller, konferansta “Kaputun altında başka şeyler var. Ortaya çıkmaya başladı. Açıkçası, bölgesel bankalar, Bed Bath & Beyond’un ardından çok daha fazla cesedin geldiğini gösteriyor” demişti.
Ancak Siegel, gözden kaçan potansiyel ekonomik sorunlar hakkında Druckenmiller kadar endişeli olmadığını belirtti. Siegel, “Bankacılık sektöründe daha fazla konsolidasyon olacak ve Bed, Bath, & Beyond gibi mücadele eden işletmelerde belki daha fazla başarısızlık olacak, ancak genel olarak ekonomi istikrarlı. Ilımlı olacağını düşündüğüm bir durgunluk olsa bile, ekonomide 2008 ve 2009’da olduğu gibi bir felaket görmüyorum” şeklinde konuştu.
