ABD’deki Bitcoin madencileri, yüzde 36’lık tarifelerin gelişen endüstriyi yok etmesinden korkuyor.
Çin 2021’de kripto endüstrisine baskı yaptığında, birçok Bitcoin madencisi bunun yerine dükkanlarını ABD’ye taşıdı.
Bunlarıda Okuyabilirsiniz
Senaryo Nisan ayında değişti
Fortune’dan Catherine McGrath’in haberine göre, bu hareket, ucuz enerji ve derin sermaye piyasalarının bir karışımı olarak ABD’nin Bitcoin üretiminde dünya lideri olmasını sağladı ve kripto yanlısı Başkan Donald Trump’ın seçilmesinin ardından, Amerikan madencilerinin geleceği her zamankinden daha parlak görünüyordu. Nisan ayında ise tüm bu senaryo değişti.
Bunun nedeni, ABD üretimde liderliği ele geçirirken bile, Amerikan madencilerinin Asya’dan gelen makinelere büyük ölçüde güvenmeye devam etmesi oldu. Bu makineler artık Trump’ın denizaşırı ithalatı boğmayı amaçladığı için yüzde 36’ya kadar yüksek ağır tarifelere tabi durumda.
ABD’deki Bitcoin madencilik makinelerinin çoğu, Tayland, Malezya ve Endonezya gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde üretiliyor. Trump’ın 9 Nisan’da yürürlüğe girmesi planlanan ancak o zamandan beri 90 günlük bir ara verilen tarife politikası uyarınca, bu ülkeler yüzde 24 ila yüzde 36 arasında değişen tarifelerle karşı karşıya. Bu arada, genel olarak yüzde 10‘luk bir oran da yürürlükte kalmaya devam ediyor.
Yüzde 36’lık ek vergi
Madencilik makinesi pazar yeri Luxor Technology’nin baş operasyon görevlisi Ethan Vera, makinelerinin çoğunun Tayland’dan ithal edildiğini belirtiyor ve “Bu makinelere önerilen yüzde 36’lık tarife, şirketinin yatırım getirisini yok edecek” diyor.
ABD’deki Bitcoin madenciliğinin çoğu Georgia‘da gerçekleşiyor, Teksas ve New York da Georgia’yı yakından takip ediyor. Bu operasyonlar, paralarının çoğunu makineleri güncellemeye ve bunları çalıştırmak için gereken elektriğe harcayan madencilik şirketleri için oldukça maliyetli.
Sektörün en büyük oyuncularından biri olan MARA Holdings, yaklaşık 400.000 adet Bitcoin madenciliği makinesine sahip ve geçen yıl 9.430 adet Bitcoin üretti; bu da mevcut fiyatlarla 796 milyon dolardan fazla bir değere karşılık geliyor. Vera, en üst düzey birimler için 4.000 ila 5.000 dolar arasında olan mevcut madencilik makinelerinin fiyatına yüzde 36 oranında bir ek maliyet yüklemenin, sektörün dar kar marjlarını daha da daraltacağını söylüyor ve “Eğer yüzde 36’lık yük daha gelirse bu makineler sermayeyi asla geri getirmeyecek. Marjlar çok dar” diye ekliyor.
ABD’de Bitcoin madenciliğinin geleceği
Trump, seçim kampanyası sırasında kripto sektörüne, kalan tüm Bitcoin’lerin ABD’de çıkarılmasını sağlama sözü de dahil olmak üzere birçok vaatte bulundu. Seçim zaferi, ABD’de kripto hakkında daha genel anlamda bir iyimserlik dalgası başlattı; buna Başkan Trump’ın iki büyük oğlunun American Bitcoin adlı kendi madencilik girişimlerini başlatması da dahildi.
Ancak, Trump’ın mevcut baş döndürücü tarife politikası tam tersi bir etki yaratıyor olabilir. Yatırımcılar ağır tarifelerin sektör üzerindeki etkilerini tahmin ederken halka açık madencilik şirketleri acıyı hissediyor. S&P 500 Endeksi, Trump’ın kapsamlı tarife planını ilk duyurduğu 2 Nisan’dan bu yana yüzde 8 oranında düşerken, en büyük madencilik şirketlerinin hisse fiyatlarını izleyen bir endeks ise yüzde 12 oranında değer kaybetti.
Makine ithalatı hızlandı
ABD’deki Bitcoin madencilik şirketleri, seçeneklerini değerlendirmek için 90 günlük ertelemeyi kullanıyor. Bazı şirketler üreticilerle olan uzun vadeli sözleşmelerini ertelerken bazıları da Temmuz ayında yürürlüğe girecek yüksek tarifelerden önce mümkün olduğunca çok sayıda makine ithal etmek için acele ediyor.
Önde gelen madencilik şirketi Bitmain’in resmi ABD distribütörü olan Synteq Digital’in CEO’su Taras Kulyk, “Ekonomik belirsizlik, ABD dışına genişlemeyi keşfetme yönünde bir baskıyı bile tetiklemiş durumda. En büyük ortaklarımızdan bazılarından ABD dışında hemen satın alma ve dağıtım için yer aramaya başlamam için üç emir aldım bile” diyor.
ABD dışında mı ABD’de mi?
Tarifeler kısa ömürlü olsa bile Kulyk, Trump’ın politikalarının öngörülemezliğinin müşterilerini huzursuz ettiğini söylüyor ve “Net bir gündem veya politika belirleyemezseniz, yeni bir üretim üssü inşa etmek için ihtiyaç duyacağınız yüzlerce milyar doları çekemezsiniz” diye ekliyor.
Diğer şirketler ise, belirsizliğe rağmen ABD içinde genişleme taahhütlerinde kararlı. Compass Mining’de küresel lojistik ve proje yöneticisi olan Vishnu Mackenchery, şirketinin Amerika’da madenciliğe devam etmeyi planladığını ifade ediyor ancak, bunu yapmak için şirketinin makine ithal etmeye devam edebilmesi için tarifelerle ilgili bir çözüm görmesi gerektiğinin de altını çiziyor. Mackenchery, “ABD’de inşa etmeye devam etmek istiyoruz. Bu yolda devam etmek için, tarifelerle ilgili bir çözümün yakında gelmesini umuyoruz” diyor.
