Küresel piyasalar, ABD’de açıklanan verilerin resesyon endişelerini hafiflettiği ve fiyat baskılarının azaldığına işaret etmesiyle geçen hafta pozitif bir seyir izledi. Yatırımcıların dikkati ise bu hafta düzenlenecek olan Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’ndan gelecek açıklamalara çevrildi.
ABD’de açıklanan makroekonomik veriler, resesyon endişelerinin hafiflemesine ve piyasalarda risk iştahının artmasına neden oldu. Ülkede istihdam piyasasının güç kaybetmesi ve enflasyonun yavaşlama sinyalleri vermesi, bu pozitif havanın oluşmasında etkili oldu. Temmuz ayında açıklanan enflasyon verileri, fiyat baskılarının hafiflediğini gösterirken, perakende satış verileri ise tüketici harcamalarının güçlü kaldığını ortaya koydu. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) temmuz ayında aylık bazda %0,1 ve yıllık bazda %2,2 artışla beklentilerin altında gerçekleşti. Aynı dönemde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) de aylık %0,2 ve yıllık %2,9 artışla tahminlerin altında kaldı. Bu durum, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) %2 enflasyon hedefine ulaşma yolunda ilerlediğine dair sinyaller olarak yorumlandı.
Bunlarıda Okuyabilirsiniz
ABD’de perakende satışlar temmuzda aylık %1 artış kaydederek beklentileri aştı ve Ocak 2023’ten bu yana en yüksek artışı gösterdi. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları ise temmuz başından bu yana en düşük seviyeye gerileyerek, istihdam piyasasındaki yavaşlama endişelerini yatıştırdı. Bu gelişmelerle birlikte, analistler Fed’in eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapma olasılığının, 50 baz puanlık indirime olan ihtimalin önüne geçtiğini belirtti.
Dünyanın önde gelen merkez bankası yetkilileri, 22-24 Ağustos’ta Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’nda bir araya gelecek. Fed Başkanı Jerome Powell’ın bu toplantıda yapacağı açıklamalar, bankanın gelecekteki para politikalarına ilişkin önemli ipuçları sağlayabilir. Fed yetkililerinin faiz politikası konusundaki görüşleri de yatırımcılar tarafından dikkatle izleniyor.
Geçtiğimiz hafta ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi 6 baz puan azalarak %3,88’e gerilerken, altının ons fiyatı %3,2 artışla 2.508,1 dolara yükseldi. Brent petrolün varil fiyatı ise %0,4 düşüşle 79,1 dolara indi. Dolar endeksi %0,7 düşüşle 102,4 seviyesine geriledi.
New York borsası, pozitif makroekonomik verilerle haftayı kazançla kapattı. Nasdaq endeksi %5,29, Dow Jones endeksi %2,94 ve S&P 500 endeksi %3,93 oranında değer kazandı. Amerikalı perakende devi Walmart’ın hisse senetleri, şirketin güçlü finansal sonuçları ve artan kâr tahminleri sonrası %8,1 artış kaydetti.
Avrupa borsalarında da geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izlendi. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) eylülde politika faizini 25 baz puan düşürmesi beklenirken, yıl sonuna kadar atılacak adımlar belirsizliğini koruyor. ZEW Ekonomik Güven Endeksi’nin Ağustos sonuçları, Euro Bölgesi’nde ve Almanya’da ekonomik güvenin önemli ölçüde azaldığını gösterdi.
Asya borsaları, açıklanan olumlu verilerle birlikte geçen hafta pozitif bir performans sergiledi. Japonya ekonomisi, ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde büyüme kaydederken, Çin’de perakende satışların artması durgunluk endişelerini hafifletti. Japonya’nın Nikkei 225 endeksi %8,67, Güney Kore’nin Kospi endeksi %4,21, Çin’in Şanghay bileşik endeksi %0,60, Hong Kong’un Hang Seng endeksi ise %1,99 arttı.
Yurt içinde Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı %0,86 düşüşle kapatırken, dolar/TL haftayı %0,4 artışla 33,6900 seviyesinde tamamladı. Gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı ve tüketici güven endeksi takip edilecek. Analistler, BIST 100 endeksinde 9.800 ve 9.700 puan seviyelerinin destek, 10.100 ve 10.200 puan seviyelerinin ise direnç olarak izlendiğini belirtti.
